Nasreddin Hoca 1208 yılında Eskişehirin Sivrihisar ilçesinin Hortu köyünde doğdu. Babası Abdullah efendi köyün imamı idi. Ondan sonra Hoca köyünde imamlık yaptı. 1236 da Konyanın Akşehir ilçesine göçtü ve Seyyid Mahmud Hayranî ye bağlandı. 1284 yılında orada öldü. Türbesi de oradadır.
Fatihin hocası ve İstanbulun ilk kadısı Sivrihisarlı Hızır Bey, Nasreddin Hocanın sülâlesindendir. Hortu köyünde Hocanın neslinden insanların mezarları bulunmaktadır. Oğlunun mezarı Sivrihisarın Sultana köyündedir. Kendi türbesinin yanında da kızının mezarı vardır. Hakkında bilgi veren kitaplar onun, iki kere evlendiğini, iki kızı ve bir oğlu olduğunu yazmaktadır.
Nasreddin Hoca kadar millî kültürümüze mal olmuş ikinci bir kişi yoktur. O, 250 milyonluk Türk dünyasında, İslâm aleminde bilinir, sevilir. Azerbaycanda Molla Nasreddin, Kazakistanda Koja Nasreddin, Özbekistanda Nasreddin Efendi'dir.
Nasreddin Hoca, efsaneleşmiş bir halk filozofudur. Fıkralarının tamamında sağlam bir dünya görüşü vardır. Herhangi bir aşırılığa onun zıddı ile karşılık verir. Yıkıcı değil yapıcıdır. İnsanı önce güldürür, sonra düşündürür. Her sözünde bir hikmet vardır. Günlük hayatın her safhası onun fıkralarında yer alır.
Nasreddin Hoca, Türk milletinin mizah anlayışının ve zekasının sembolüdür. Bu sebeple de, her çağda yeniden ortaya çıkmakta, kendisine ait olmayan fıkralar bile onun adı ile nakledilmektedir. Nasreddin Hoca hakkında yazılan ilk kitapta (Hikâyat-i Kitab-ı Nasreddin) 43 fıkra var iken, 1676da yazılan kitapta 112, 1822de 160, 1958de ise 445 Nasreddin Hoca fıkrası kayıt edilmiştir. Bugünlerde fıkra sayısının 500ün üzerinde olduğunu söylemek mümkündür. |
|
|
|